Cinsel İşlev Bozuklukları

 

Cinsellik doğum öncesinden başlayıp hayat süresince devam eden sadece cinsel organları değil akıl, ve bedeni içeren temelde duyulara dayalı çevresel ve gelişimsel pek çok faktörden etkilenebilen yaşamsal bir deneyimdir.Cinsellik aynı zamanda çiftlerin uyum içerisinde olması gereken cinsel haz alma- verme ve üremeye yöneliktir.Cinsel sağlık sadece bedenen kapılabilen hastalıklar veya üreme sorunları akla gelmemelidir, cinsel sağlık aynı zamanda kişinin cinselliğini doğru şekilde yaşayabilmesi güvenilir bir şekilde cinsel eğitim ve bilinçlendirilme olması şarttır.

Cinsel işlev bozukluklarında kişilerin tek taraflı endişe, korku ve kaygılar ile gerçeklebilmesiyle birlikte çiftler arasında çeşitli anlaşmazlıklar, karşı tarafın cinselliğini anlayamama ve nasıl davrancağını kestirememe sonucunda da gerçekleşebilir.

Cinselliğe ve cinsel rollere yüklenen toplumsal, dinsel, performansa dayalı aşırı anlamlar bilinçlendirilmemiş kişilerin cinsellik esnasında, öncesinde ve sonrasında karşılabilicekleri sorunlar ile nasıl baş edebileceklerini bilmemelerinden veya karşılıklı haz alınması gereken durumlarda tarafların haz alamamasından kaynaklanabilmektedir.

Bunun yanında günlük hayatta çeşitli madde, alkol kullanımı, genel sağlık sorunları gibi pek çok sebeplerdende cinsellik problemleri yaşanmasında etkili olan unsurlardandır.

Cinsel işlevler değişik düzeylerde bozulabilir bunlar;

  • Kadınlarda en sık görülen ağrılı cinsel ilişki (disparoni) ve vaginismus denilen vajenin (döl yolu) kasılmasına bağlı olarak cinsel ilişki kuramama sorunu,
  • Erkeklerde ise, sıklıkla rastlanan bozukluklar sertleşme sorunları, sertleşmenin  sürdürülememesi ya da erken boşalma sorunlarıd,
  • Azalmış cinsel istek, isteksizlik,
  • Cinsel tiksinti bozukluğu,
  • Kadında cinsel uyarılma ve orgazm bozukluğu,
  • Erkekte orgazm bozukluğu,
  • Cinsel yönelimle ilgili sorunlar,
  • Gelenkselleşmiş kadın/erkek rolleri,
  • Yetersiz ve yanlış bilgi,
  • Kişilik problemleri,
  • Cinsel kimlik karmaşası,
  • Yönelim problemleri,
  • Taciz ve çeşitli travmalar olarak sıralanabilir.

Bunların yanı sıra cinselliği olumsuz yönde etkileyebilen bedensel hastalıklarda bulunmaktadır;

Kalp damar hastalıkları,
Sinir Sistemi hastalıkları,
Geçirilmiş çeşitli ameliyatlar,
Karaciğer hastalıkları,
Böbrek hastalıkları,
Diyabet ve çeşitli vücut enzimleri hastalıkları,
Beslenme bozuklukları olarak sıralanabilir.

Tüm bu düşünce ve bedensel olumsuzlukalrın yanı sıra cinsel yan etkileri olan ve cinselliği önemli ölçüde etkileyebilen bazı ilaçlarda bulunmaktadır.Bazı psikiyatrik ilaçlar, alerji ilaçları ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar bunlara örnek olarak verilebilir.

Cinsel sorunlar doğal cinsel dürtülerin ve tepkilerin bastırılması ile ortaya çıkma eğilimindedir.İlk defa yaşanan veya deneyimlenen cinselliğin veya cinsel işlev bozuklukların daha sonrasında devam edeceği yönünde kaygılar kişilerin kendilerini cinselliğin doğal akışına ve işleyişine bırakmalarını önemli ölçüde engeller.

Çiftler arasında partnerlerden birinde görülen cinsel sorunlar, diğer partneride etkiler benzer endişelere ilk sorunu yaşamayan partnerde de görülebilir.Bu durumlarda yetersizlik düşünceleri, beğenilmeme korkusu yaşanabilir.Bu yüzden cinsel sorunlar tek taraflı değil çiftlerin birlikte ele alıp değerlendirmesi gerekmektedir.

Cinsel işlev bozuklukları bazen evliliklerde duygusal ve davranışsal problemlerden orataya çıktığı gibi çift arasındaki uyum bozulabilir.Çift terapilerinde pek çok kez rastlanan bir konu olan cinsel işlev bozuklukları ve sorunlarda cinsel terapilere başvurmak gerekmetedir.

Cinsel işlev bozuklukları terapilerin’in yapılabilmesi için fizyolojik ve beden sağlığına ylönelik sorunların olmaması, çiftlerin halihazırda güçlü iletişimleri olması, partnerlerin sürece kaşrı istekli olup emek vermesi gerekmektedir.Sorunun ortaya çıktığı noktalar ve bozukluklar ele alınıp değerlendirilerek cinsel terapiler şekillendirilir ve bu konuda uzman eğitim almış cinsel terapistler ile terapiler yapılmalıdır.

Cinsel işlev bozukluğu için terapi

Cinsel işlev bozukluğu terapileri geçmişe oranlar günümüzde kişilerin danışmakta daha az çekingenlik duyduğu tanı ve tedavilerin daha ulaşılır olduğu ve toplum baskısından uzak bir hal almıştır.Kişiler yaşadıkları cinsel sorunları daha kolay ele alabilmekte ve dile getirebilmektedir.Cinsel işlev bozukluklarında, sorunlar ve değerlendirmeler ile birlikte tedaviye ilaç tedavileri- terapiler tek başına yeterli gelmektedir.Bazı durumlarda ise ilaç tedavisi ve terapi birlikte kullanılarak olumlu sonuçlara ulaşılır.Cinsel terapilerde, diğer terapi yöntemlerinden farklı olarak gerekli durumlarda farklı uzmanlık alanları olan jinekoloji, psikiyatri, ve ürolojiye dallarına da başvurulabilmektedir.İşbirliği içinde çalışmalarda sürecin daha etkin ve akıcı olmasını sağlayabilir.

Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan yöntemler bilgi ve deneyim eksikliği bulunan  kişilerce uygulandığı takdirde olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir ve cinsel işlev bozukluğu terapilerine olan güven azalabilmektedir.Bu tarz süreçlerin sonucunda ise danışanların problemleri çözülememiş ve hatta üzerine yenileri eklenmiş olarak olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Cinsel İşevsel Bozuklukalrının bazıları şu şekilde sıralanabilir;

Erkeklerde,

Sertleşme güçlüğü, penis ereksiyon sürecinin başlamaması, geç başlaması veya ilişki esnasında ereksiyon kaybı ile gözlemlenebilir.Bu durumlarda penis sertliği cinsellik süreçlerinde yarı sert, sönük veya hızlı sönüşler ile kendini gösterir.Sertleşme etkisi psikolojik etkenlere oldukça duyarlıdır bu yüzden cinsellikten hemen önce yaşanan kaygılar ve endişeler bu süreci oldukça hızlı tetikleyebilmektedir.

Erken Boşalma, genelde çiftlerin veya kişilerin cinsellik sürecinin hedeflendiğinden daha önce boşalması ile gerçekleşir.Toplumsal algılar aksine bu sürecin uzunluğu veya kısalığı kişilerin ve çiftlerin ortak haz aldıkları süreci kapsamakla birlikte belirli sınırları bulunmamaktadır.

Boşalma Yetersizliği, nadir görülür ve  erkekte boşalma olmayan durumlardır.Çoğu zamanda yine endişelere bağlı olarak boşalamama durumu genelde çift cinsel birleşmelerinde görülür.

Geç Boşalma, penisten meni çıkmayan ve genelde çeşitli bedensel rahatszılklarla ilişkilendirilen durumlardır.

Kadınlarda,

Uyarılma Bozuklukları, çeşitli sebeplerden kaynaklanabiliceği gibi cinselliği zedelenmiş ve çeşitli kaygılar duyan kadın parnetlerde sıkça görülmektedir. Bu gibi durumalrda yetersiz ıslanma gibi faktörler cinsellikte kadınları haz almasını büyük ölçüde azaltmaktadır.

Ağrılı cinsellik, cinsel birleşme esnasında ağrı duyulmasıdır.Genelde ıskalkık durumunu  bozulması ve kasılmalar ile ilişkilendirilir.

Orgazm Güçlükleri,diğer bozuklukların yanı sıra bir işlev bozukluğu sayılıp sayılmayacağı bireyin beklentilerine bağlıdır ve oldukça sık rastlanan kadın orgazmının gerçekleşmemesi durumudur.Genelde cinsellikten haz alsalar dahi orgazm noktasına ulaşamayan kadınların yaşadığı bir problem olmakla birlikte pek çok psikolojik ve bedensel problemden kaynaklanabilmektedir.

Vajinismus, cinsel birleşme esnasında vajen kaslarının istemsiz kasılması ve birleşmenin gerçekleşememesidir.